Şişmanlık ve Obezite

Sağlık, kişinin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde bulunmasıdır. Yeterli ve dengeli beslenme, sağlıklı yaşamın temel şartıdır. Dünyanın % 65’i kilolu ya da şişmandır.

 

“Sağlıklı Türk Çocuklarında Büyüme” adlı bilimsel araştırmanın sonuçları 20 yıl sonraki kuşağın şişman ve kısa boylu olacağını gösteriyor. Çocukların giderek hareketsizleşmesi, oyundan uzaklaşması, televizyon ve bilgisayar

karşısında fazla vakit harcaması ve abur cubur beslenmesi obezliğe zemin hazırlıyor.

 

Fast food türü gıdalar yüksek ısıda pişirme tekniği ile pişirildiğinden doğal yağların içeriğinde kimyasal değişikliğe yol açar ve bu durum, başta kalp ve damar rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığa sebep olur.

 

Fast food yiyeceklerinin posa içeriğinin düşük olduğu uzmanlar tarafından vurgulanmaktadır. Bu tür yiyeceklerin hazırlanmasın da renklendiriciler, aroma artırıcı maddeler, tatlandırıcılar, antimikrobiyal maddeler gibi birçok katkı

maddesi yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu maddelerin uygunsuz kullanımı ve çocuklar tarafından sık tüketimleri de kanser riskini artırmaktadır.

Hamburger Cumhuriyeti!

“Hamburger Cumhuriyeti” Amerikalı yazar Erik Schlosser’in yazdığı bir kitaptır. Schlosser, “O yediklerinizin yediğinizi sandığınız şeyler olduğunu mu sanıyorsunuz?” diye soruyor.Fast foodlarda satılan yiyeceklerin tamamı dondurulmuştur, dondurulma sırasında tadı ve besin değerinde ve lezzetinde ciddi kaybolmalar olur. Kaybolan lezzetler ise doğal aromalarla sağlanır. Sığırların yetiştirildiği çiftlikleri ve mezbahaları gezen yazara göre “ABD’ deki sığırların % 75 ‘i düzenli olarak, koyun ve sığır ölülerinin artıklarından üretilen yemlerle besleniyordu.21.yy’ın en önemli sağlık problemlerinden biri de obezitedir. Çünkü son 12 yılda çocuklarda obeziteye bağlı şeker hastalığında 10 kat artış görülmesi ebeveyn ve yetişkinler olarak beslenme konusunda daha özenli olmamız gerektiğini gösteriyor.

Değişen ve gelişen dünyada insanların tüketim alışkanlıkları da değişti. Evde yemek yapmayanların sayısında her geçen gün ciddi bir artışın olduğu görülmektedir. Hazır yemek tercih ediliyor.

Neler yapabiliriz?

Her problemde olduğu gibi obezite probleminde de kolay olan önleyici tedbirleri hayata geçirmektir. Obeziteyle mücadele doğumla başlaması gereken bir süreçtir.

 

Emzirme çocukların obezite riskini azaltmaktadır. Ancak ek gıdalara geçme aşamasında özellikle annelerin fazla ek gıdaya ağırlık vermeleri çocukların sağlığı adına yapılan yanlış bir uygulamadır.

 

Çocuklarımızın hareketsiz, durağan olarak geçirdiği zaman dilimleri sorgulanmalı; saatlerce bilgisayar veya televizyon karşısında hareketsiz bir hayat geçirmelerinin obezite adına ciddi bir alt yapı oluşturduğu unutulmamalıdır.

— Meyve, sebze, dersi alınmış tavuk, balık bolca tüketilebilir.

— Patates, mısır, bezelye gibi nişastalı besinlerden ölçülü yenmeli.

— Kek, pasta, yağlı et, fast-food pizza, cola gibi ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalı.

— Yemek zamanının ve mekânın değişmemesine özen göstermeli.

—Televizyon seyrederken, yemek yenmemeli.

— Tabağa az yemek konmalı.

— Düzenli kontroller yapılmalı, alınan mesafeler görülmeli, çabalar devamlı ümitlendirilerek desteklenmeli.